
11 Mar Kadının Güçlenmesi Prensipleri Yıllık Konferansı’nda Türk Özel Sektör ve Sivil Toplum Temsilcileri Örneklerini Paylaştı
(11 Mart 2015, New York, ABD) Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles – WEPs) Yıllık Konferansı’nın yedincisi bu sene ABD’nin New York şehrinde 10-11 Mart 2015 tarihlerinde gerçekleşti. Ana teması “Sınırsız Potansiyel: Cinsiyet Eşitliği için İş Ortaklıkları” olan konferansın açılış konuşmaları BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton tarafından gerçekleştirildi.
Konferansta Türkiye’yi temsilen Borusan Holding, BPW Türkiye, Garanti Bankası, KAGİDER, Karon Mühendislik, Koç Holding, Sabancı Holding, Sabancı Üniversitesi ve TOBB temsilcileri katıldı.
Konferansta, Garanti Bankası’nı temsilen KOBİ Bankacılığı Pazarlama Yöneticisi Selin Öz ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetişim Forumu Direktörü Melsa Ararat, “İş dünyası ve yatırımlar için yeni modellerin keşfedilmesi” konulu panelde konuşmacı olarak yer alarak kurumlarının çalışmalarından bahsetti.
WEPs Liderlik Grubu üyesi tek Türk şirket Borusan Holding’i temsilen Kurumsal İletişim Direktörü Şule Yücebıyık, Liderlik Grubu Toplantısı’na katılarak Holding olarak kadının güçlenmesi alanındaki çalışmalarından bahsetti.
Toplantının açılış konuşmasını yapan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, 2010 yılında hayata geçirilen WEPs’in 910’dan fazla imzacıya ulaştığından ve günümüzde gerçek anlamda küresel bir girişim niteliğine kavuştuğunu ifade etti. 2015 Sonrası Kalkınma Gündemi’nin ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin tartışıldığı bu yıl, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadının güçlenmesinin önemli yere sahip olduğuna değinen Ban Ki-moon, özel sektöre düşen sorumluluklardan bahsetti.
Hillary Rodham Clinton, bu yılın Beijing Dünya Kadınlar Konferansı’nın 20’nci Yıldönümü olduğunu hatırlatarak, geçen son 20 yılda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınlar ve kız çocuklarının hayatlarının her aşamasında eşit hak, özgürlük ve fırsatlara sahip olmasında büyük ilerlemeler sağlanmasına karşın hala hiçbir ülke tam anlamıyla kadın-erkek eşitliğinin sağlandığını iddia edemeyeceğimize değindi. Clinton, önemli olumlu gelişmeler kaydedilmesine rağmen zorluk ve sorunlarla da karşı karşıya kalındığını kaydetti.
Konferansın ikinci gününde “Teknoloji ve Kadın Hakları”, “Prensiplerin Uygulanması”, “Cinsiyete Duyarlı Raporlama”, “Cinsiyet Eşitliği için Ortaklıkların kurulması” ve “İş dünyası ve yatırımlar için yeni modellerin keşfedilmesi” konulu paneller gerçekleştirildi.
Garanti Bankası’nın kadının güçlenmesi alanındaki faaliyetleri hakkında bilgi veren Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Garanti’nin, Türkiye’nin kadın girişimcilerin ekonomiye yapacağı katkının farkına vararak, onlara özel ayrıcalıkla bir yaklaşım benimseyen ilk özel bankası olduğuna değindi. Karadere, “Bu farkındalık ve inançla, 2006’dan bu yana araştırıyor, onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamak adına çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Duyduğumuz sorumluluk, sahip olduğumuz farkındalık ve inançla, kadınların ekonomiye katılımını ve girişimciliğini destekliyoruz. Gerek incelediğimiz araştırmalar, gerekse edindiğimiz tecrübe ve yaptığımız gözlemler sonucunda, kadın girişimcilerin öncelikli ihtiyaçlarını finans, eğitim ve cesaret olarak belirledik. Bu alanları odak alarak, 3 ayaklı bir model geliştirdik. Bu kapsamda, sunduğumuz ayrıcalıklı kredilerle finansman desteği sunuyor; düzenlediğimiz toplantılarda, bilgi edinebilecekleri ve eğitim alabilecekleri platformlar sağlıyoruz. 2007’den bu yana ise KAGİDER ve Ekonomist Dergisi işbirliğiyle, kadın girişimcilerin başarılarını milyonlara duyurabilecekleri bir imkân sağlıyor; diğer kadınlara ise rol modeli olmalarını istiyoruz. Yarışma sayesinde doğan etkileşimin, daha fazla kadının girişimciliğe adım atmasını teşvik edeceğine inanıyoruz. Bu inançla, hayata geçirdiğimiz yarışmada, her yıl sayıca giderek artan başarı hikayeleriyle karşılaşıyoruz. Garanti olarak, yarışmayla da sergilediğimiz yaklaşımın, iş hayatıyla sosyal faydayı buluşturan başarılı bir örnek olduğuna inanıyoruz” dedi.
Melsa Ararat, panel konuşmasında Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetişim Forumu tarafından hayata geçirilen İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi kapsamında “Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırma Raporu”na değinerek “kadına yönelik şiddetin önlenmesi kadınların bir nesne olarak değil, toplumun eşit bireyleri olarak algılanması ile mümkün olacaktır. Şirketler kadınlara güç ve yetki vererek, aynı konumdaki erkeklerle eşit ücret vererek, onları karar mekanizmalarına getirerek ve eşitliği şirket kültürünün bir parçası yaparak toplumsal normların kadınlar lehine değişmesine liderlik edebilirler. Bunu sağlamanın en kestirme yolu ise pek çok ülkede uygulanan kota sistemleridir” açıklamasında bulundu.
Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne imza atan ilk kuruluşlar arasında yer alan ve bu alanda gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle rol model olan ve WEPs Liderlik Grubunda yer alan 17 şirketten birisi olan Borusan Holding, toplantıda önemli paylaşımlarda bulundu. Şule Yücebıyık, yaptığı açıklamada “Borusan olarak ülkemizde yaptığımız kadının güçlenmesi çalışmalarımızla, Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri Liderlik Grubu’nun ilk ve tek Türk şirketi üyesi olduk ve burada ülkemizin iş dünyasını temsil ediyoruz. WEPs 2015 toplantısı sadece Türkiye’yi değil dünyayı küresel anlamda yeni bir dönem beklediğini gösterdi. 2015 sonrası sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin ön planda olacağına işaret eden toplantıda, şirketlere de kadının güçlenmesi konusunda büyük görev ve sorumluluk düştüğünü görüyoruz. Liderlik Grubu’nun bir üyesi olarak, biz, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda iş dünyasına örnek olmayı istiyoruz. Türkiye’de şirketlere bu konuda harekete geçmeleri için çağrıda bulunuyoruz. Daha güçlü bir ekonomi inşa etmek, daha adil bir toplum yaratmak ve sürdürülebilirlik ve insan hakları alanında gelişim sağlamak istiyorsak, kadının iş yerinde, toplumda ve ekonomik hayatta güçlenmesini desteklememiz gerektiğine inanıyoruz.” dedi.
Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Danışmanı Deniz Öztürk, WEPs Yıllık Konferansına Türk iş dünyasının ilgisinin giderek arttığına değinerek, Türkiye’den iyi örnek uygulamalarının BM nezdinde dikkat çektiğinin altını çizdi.
Dünya çapında 910’dan fazla CEO imzacısı bulunan, UN Global Compact ve UN Women’ın ortak girişimi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri, işletmelere kadınların işyerinde, piyasalarda ve toplumda güçlenmesine yönelik yol haritası sağlamayı amaçlamaktadır. Girişimin BM Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen yıllık konferansları kapsamında iş dünyası, kamu ve sivil toplumun önde gelen paydaşlarının deneyimleriyle ulusal ve uluslararası çözümler geliştirilmesi hedeflenmektedir. Türkiye’den 2011 yılında ilk olarak Güler Sabancı ve Ümit Boyner’in imzacısı olduğu girişimin ülkemizde toplamda 45 imzacısı bulunmaktadır.
BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact)
UN Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi), sürekli rekabet içindeki iş dünyasında ortak bir kalkınma kültürü oluşturmak üzere evrensel ilkeler öneren yenilikçi bir kurumsal sorumluluk yaklaşımıdır. Vizyonu, “sürdürülebilir ve kapsamlı küresel ekonomi” olan Sözleşmeye taraf olmak tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Toplam 302 imzacısı ile Global Compact Türkiye Ulusal Ağı, dünyadaki 11’inci, Avrupa’daki 6’ncı en büyük Ulusal Ağ’dır.
Daha fazla bilgi için: www.unglobalcompact.org www.globalcompactturkiye.org
BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women)
Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women), toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için çalışan BM örgütüdür. Kadın ve kız çocukların küresel düzeydeki savunucularından olan UN Women, dünya çapında, kadın ve kız çocukların ihtiyaçlarının giderilmesindeki ilerlemelere ivme kazandırmak amacıyla kurulmuştur. UN Women, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için küresel standartlar belirleyen BM üyesi devletleri destekler ve bu standartların uygulanabilmesi için gerekli yasaları, politikaları, programları ve hizmetleri tasarlamak üzere hükümetlerle ve sivil toplumla birlikte çalışır. Kadınların yaşamın her alanına katılımını desteklemek ile birlikte beş alanı öncelikli konu olarak belirlemiştir: Kadınların liderliğini ve siyasi katılımlarını artırmak; kadına karşı şiddete son vermek; barış ve güvenlik süreçlerinin her boyutuna kadınların da katılmasını sağlamak; kadınların ekonomik alanda güçlenmesini sağlamak; ve toplumsal cinsiyet eşitliğini, ulusal kalkınma planlama ve bütçeleme süreçlerinin merkezine oturtmak. UN Women ayrıca BM sisteminin toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletmeye yönelik çalışmalarını koordine eder ve destekler.
Daha fazla bilgi için: www.unwomen.org