"Sağlıklı yaşamların güvence altına alınması ve her yaşta esenliğin desteklenmesi."
SKH 3; üreme, anne, yenidoğan ve çocuk sağlığı, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar, ruh sağlığı, trafik kazaları, evrensel sağlık hizmetleri, çevresel olayların sağlık üzerindeki etkileri ve sağlık sistemleri gibi temel sağlık konularını kapsamaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda sağlıkla ilgili hedeflerde yaşanan önemli gelişmelere rağmen hala güçlükler varlığını sürdürmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tahminlerine göre her yıl 5,9 çocuk beşinci doğum gününü göremeden ölmekte, 2 milyon insan HIV’a, 9,6 milyon insan tüberküloza ve 214 milyon insan ise sıtmaya yakalanmaktadır. Ayrıca, 10 milyondan fazla insanın kardiyovasküler hastalıklar ve kansere bağlı olarak 70 yaşına ulaşamadan öldüğü, 4,3 milyon insanın yemek pişirme yakıtının neden olduğu hava kirliliğinden öldüğü tahmin edilmektedir. (i)
Sağlıksız alışkanlıklara gelince, tahminen 1,1 milyar insan tütün kullanmakta, 1,8 milyar insan kirli su tüketmekte ve 946 milyon insan dışkısını açık alanda yapmaktadır.
Bir insanın doğduğu yerin geleceği üstünde muazzam bir etkisi vardır. Yüksek gelirli 29 ülkede doğan bebeklerin beklenen yaşam süresi 80 yıl ve üstüyken bu sayı 22 Sahraaltı Afrika ülkesi için 60’ın altındadır. (ii)
Küresel olarak ölümlerin %53’ünün kaydedilmediğini göz önüne aldığımızda bir dizi sağlık göstergeleriyle ilgili ciddi bir belirsizlik olduğunu görmekteyiz. Bu bakımdan, ülkelerin sağlık bilgi sistemlerini güçlendirmek SKH 3’ün sağlıklı bir şekilde takip edilmesi için gereklidir. (iii)
Bu hedefin işletmelerle ilgisi nedir?
Sağlık ve esenlik işletmelerin sürdürülebilirliği ve refahı için kritik öneme sahiptir. Bu durum, şirketin kendi iş gücü, tedarikçi ve dağıtım kanallarında çalışanlar ve bir ürün atıldığında tasfiye yönteminden etkilenebilecek müşteri ve insanlar da dâhil olmak üzere da dahil tedarik zincirinin her halkası için geçerlidir.
İşletmelerin insan sağlığına zarar vermemek gibi bir sorumluluğu vardır. Sağlığı desteklemenin iş dünyası için getirileri de vardır. Sağlıklı bir nüfus daha katılımcı, daha üretken olur ve ekonomik büyümeye katkıda bulunur. Sağlık ve esenlik bakımından gelişmiş topluluklar, aynı zamanda yeni pazar alanı yaratmak isteyen işletmeler için en verimli olanlardır.
“Evrensel sağlık güvencesine yönelik sağlık sistemleri son derece kıymetlidir ve birtakım gözle görünür faydaları vardır. Bunlar, kriz zamanlarında yaşanan şokların toplum üzerinde yaptığı etkiyi azaltır ve normal zamanlarda ise daha uyumlu toplumların ve üretken ekonomilerin oluşmasına imkân sağlar.” (Ekonomistlerin Evrensel Sağlık Güvencesi Bildirgesi)
İş dünyası bu konuda neler yapabilir?
İşletmeler iş yeri sağlığı ve güvenliği meselelerini ihmal eder veya bunu yapan tedarikçilerle iş yaparsa dünya sağlık hedeflerine ulaşılmasının önüne geçmiş olurlar. Sağlık konusuyla ilgili yapılan diğer hatalar kirlilik ve doğal kaynaklar ve enerjinin verimsiz veya savurgan bir şekilde kullanılmasıdır. Sigara gibi bazı ürünlerin sağlıksız olduğu oldukça açıktır.
En temel seviyede, işletmeler iş yeri sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yasalara uymalı ve faaliyetlerinin çalışanlara ve çevrelerindeki topluluklara zararlı olmadığından emin olmalıdır.
Şirketler, zararlı pratikleri tespit etmek için tedarik zincirlerini dikkatle incelemeli ve tedarikçilerinin sağlık ve esenlik konusundaki asgari standartları sağlamalarında onlara destek olmalıdırlar. Toplumsal sağlık konusunda kaydedilen ilerlemelerin iş dünyası açısından önemli faydaları vardır. Olumlu bir etki yaratmak için fırsatlar yaratmak özel sektörün kendi yararınadır.
Aşağıda şirketlerin etki yaratmak için yapabileceği uygulamaları bulabilirsiniz:
Sorumlu Davranın
Fırsatlar Yaratın
UN Global Compact’in On İlkesi ve Hedef 3 arasındaki ilişki
İnsan Hakları & Çalışma (UN Global Compact İlke 1, 2, 3, 4, 5, 6)
“Her insanın temel haklarından biri olan ulaşılabilir en yüksek sağlık standardı” Dünya Sağlık Örgütü’nün anayasası tarafından güvence altına alınmıştır. Aynı zamanda, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme de “herkesin uygun ve adil çalışma koşullarında ve özellikle…. güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarında çalışma hakkı”nı tanınmaktadır. İşten kaynaklanan diğer sağlık koşulları da insan haklarıyla bağlantılı olabilir (örneğin; sağlıkla ilgili etkileri olan ticari faaliyetlerin çevresel etkileri, ürünlere ilişkin tüketici güvenliği).
Çevre (UN Global Compact İlke 7, 8, 9)
Çevresel koşullar insan sağlığıyla derinden ilişkilidir. İş faaliyetleri çevre ve insan sağlığı için zararlı olabildiği gibi (örneğin; su yollarının kirletilmesi, hava kirliliği, zehirli ürünler) çevreye, insan sağlığına ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda da bulunabilmektedir (örneğin; ürünlerin toksinlerden arındırılması, yenilenebilir enerjiye geçiş ve gıdaların besin değerini artırılması).
Yolsuzlukla Mücadele (UN Global Compact İlke 10)
Yolsuzluk, yaşam gereksinimlerine erişimi kısıtladığı gibi sağlık açısından da tehditler barındırmaktadır. Yolsuzluk, insanların sağlık sistemi içerisinde tıbbi yardım ve ilaçlara erişimini engellemektedir. Ayrıca, yolsuzluk, insanların kendi sağlıklarını tehlikeye atmalarına neden olabilmektedir (örneğin, yasa dışı organ satışı). Hastane ve diğer sağlık kurumları için ayrılan fonların hortumlanması, sıtma ve HIV/AIDS gibi sağlık sorunlarıyla ilgilenen kampanyaların işlevsiz kılınmasının ardında da yolsuzluk vardır.
------------------------------------------------------------------
(i) World Health Organization (2016), http://www.who.int/gho/publications/world_health_statistics/2016/en/
(ii) Ibid.
(iii) Ibid.