"Dayanıklı altyapıların inşası, kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmenin desteklenmesi ve yenilikçiliğin güçlendirilmesi."
Kaliteli altyapı sistemleri ve sürdürülebilir sınai kalkınma; verimliliği, gelirleri, yaşam standartlarını artırarak sağlık ve eğitim alanında olumlu gelişmelere yol açmaktadır. Teknoloji ve yenilikçilik, sınai kalkınma ve artan dünya nüfusunun getirdiği çevresel ve ekonomik sorunların çözümünde kritik etkiye sahip olacaktır.
Gelişmekte olan dünyada yaklaşık 2,6 milyar insanın güvenilir elektriğe ulaşma mücadelesi verdiği, dünya genelinde 1-1,5 milyar insanın güvenilir telefon hizmeti almadığı ve 2,5 milyar insanın temel sıhhi koşullara erişimi olmadığı tahmin edilmektedir.(i)
Bu hedefin işletmelerle ilgisi nedir?
İşletmenin verimliliği; ulaşım, su ve atık hizmetleri, bilgi ve iletişim ağları dahil olmak üzere verimli, sürdürülebilir ve dayanıklı bir altyapıya dayanmaktadır.
Yeni altyapıya yatırım yapmak aynı zamanda işletmeler için önemli bir fırsat oluşturmaktadır.
İşletmeler neler yapabilir?
Ağları daha verimli kullanmak, araştırma ve geliştirmeyi (ARGE) desteklemek, yenilikler ve teknolojik ilerlemeye önem vermek sürdürülebilir kalkınmaya yardımcı olacaktır.
İşletmeler ayrıca altyapıların daha dayanıklı olmasına nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda kafa yormalı, devlet ve diğer işletmelerle iş birliği için fırsatlar aramalıdırlar. Örneğin, bir endüstri parkındaki işletmelerin doğru bir bileşimi, uzmanlık ve lojistiğin paylaşılmasına yol açarak geri dönüşüm ya da yeniden arıtma yoluyla israfı azaltma fırsatları sunabilmektedir.
Aşağıda şirketlerin etki yaratmak için yapabileceği uygulamaları bulabilirsiniz:
Sorumlu Davranın
Fırsatlar Yaratın
UN Global Compact’in On İlkesi ve Hedef 9 arasındaki ilişki
İnsan Hakları & Çalışma Standartları (UN Global Compact İlke 1, 2, 3, 4, 5, 6)
Altyapıya erişim eksikliği, toplumsal eşitsizlikleri artırmaktadır.
Kaliteli altyapı, ekonomik kalkınmayı desteklemenin yanı sıra sosyal ve çevresel alanlarda da büyük faydalar sağlamaktadır. Bunların tümü, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde güvence altına alınan, sağlık ve esenlik için yeterli bir yaşam standardına sahip olma hakkına katkıda bulunmaktadır. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, herkesin bilimsel ilerlemenin faydalarından ve uygulamalarından yararlanma hakkını kabul etmektedir. Ancak, altyapı projeleri bazı toplumsal gruplar için zararlı olabilmektedir.
“Gelişimden zarar görenler çoğunlukla en savunmasız gruplar –etnik azınlıklar ve kadınlar- olmaktadır. Bu gruplar, vinçler ve inşaat ekiplerine yer açmak için uyarı almaksızın evlerinden çıkmaya zorlanabilirler. Çoğunlukla bu kişilerin zararları tazmin edilmez ve herhangi bir kardan pay aldıkları durumlar da oldukça nadirdir. Bunların büyük bir kısmını, ev ve doğal kaynaklara erişim haklarını yitirdikten sonra daha büyük bir yoksulluk içine itilen, geçinmek için toprağa bağımlı olan geçimlik çiftçiler ve balıkçılar oluşturmaktadır.” (Oxfam)
Çevre (UN Global Compact İlke 7, 8, 9)
Altyapı projeleri doğaları gereği kapsamlı ve uzun vadeli olmaktadır. Nerede yapıldıkları, nasıl yapıldıkları, kullandıkları teknolojiler ve kirlilik ve atık gibi konuların çevresel etkileri vardır. Yenilikler ve teknolojik gelişmeler, bu tür projelerin çevresel zararlarını azaltmak ve sosyal faydalarını en üst düzeye çıkarmak için önem teşkil etmektedir.
Yolsuzlukla Mücadele (UN Global Compact İlke 10)
Gelişmekte olan ekonomilerin önümüzdeki on yıl içinde altyapı için 22 trilyon ABD Doları yatırıma ihtiyaç duyacağı tahmin edilmektedir, ancak yolsuzluk bu alanda büyük bir risk teşkil etmekte ve 2030’a kadar sektör için ayrılan paranın üçte birini hortumlanma riski altına sokmaktadır. (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, 2015)
-----------------------------------------------------------------------
(i) United Nations, http://www.un.org/sustainabledevelopment/infrastructure-industrialization/